31 Ekim 2013 Perşembe

Ankara Tiyatro Rehberi 14 (1 Kasım 2013 - 10 Kasım 2013)

Nihayet Kasım ayı geldi. Havalar açısından belki Kasım ayının gelmesi sıcak seven kişilerin pek hoşuna gitmese de özellikle Kültür Sanat etkinliklerinin yavaş yavaş olgunlaşmaya, daha çok etkinliğin seyirci karşısına çıkmaya başladığı bir aydır Kasım. Bu yönden Ankara'nın kısır tiyatro döngüsüne ilaç gibi gelebilecek 18. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali (15-25 Kasım) başta olmak üzere Kasım ayı Ankaralı tiyatroseverler için oldukça iyi geçecek bir ay gibi görünüyor.

Herhalde Kasım ayına dair Ankaralı tiyatroseverler adına en güzel haberlerden birisi de geçtiğimiz yıl kaldırıldığı söylenen, yıllardır Ankara Devlet Tiyatrosunda kapalıgişe oynayan hatta biletleri karaborsa'da değerinin 20 katına bile alıcı bulan Bir Delinin Hatıra Defteri oyununun geri dönüşü ve kasım ayı içerisinde tekrar sahnelenmeye başlaması. Devlet Tiyatroları umarım Bir Delinin Hatıra Defterinde olduğu gibi Cyrano de Bergerac oyunu konusunda da benzer bir girişim yapar.

Ayrıca bu rehberle beraber Blog'da daha önce 2 kez düzenlediğimiz bilet çekilişinin üçüncüsünü 10 Kasım 2013 Pazar günü saat 15.00 temsilli Sarı Naciye oyunu için yapıyoruz. Bu sefer çekilişe ilişkin bilgiler rehberin altında değil, ayrı bir postta yer alıyor. Sarı Naciye Çekiliş bilgilerine ulaşmak için tıklayınız.

Bu rehberde de her zamanki gibi haftanın öne çıkan oyunlarına değinip, sahnelenecek bütün oyunlara da yer vereceğiz.

1- Hayvan Çiftliği (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Hayvan Çiftliği Afiş
Yeni sezon Devlet Tiyatroları oyunları arasındaki az sayıda yabancı oyunlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor Hayvan Çiftliği. Benim bu sezon en çok merak ettiğim yapımların da başında geliyor. Geçen yıl Ankara izleyicisi Erdal Beşikçioğlu yönetiminde gençlerden kurulu bir kadro ile Stüdyo Cer'de izlemişti bu oyunu. Oyunun Stüydo Cer sahnelenişi ile ilgili inceleme daha önce bu blog'da da yapılmıştı. Buradan ulaşabilirsiniz. 

Oyunun yönetmen koltuğunda Barış Erdenk var. Yenilikçi, yaratıcı ve başarılı bir rejisör kendisi. Bu sebepten ötürü de Hayvan Çiftliğinin rejisi merak konusu. İster istemez bir yıl önce başka bir tiyatroca sahnelenmesinden ötürü, Ankara izleyicisi iki oyun arasında karşılaştırmalar yapacaktır. Bu oyun için ve yönetmen için bir handikap olsa da gerçekten bu yılın en heyecanlandırıcı projelerinden birisi ve çok başarılı bir yapım Ankara izleyicisini bekliyor. George Orwell'in unutulmaz romanından Peter Hall tarafından sahneye uyarlanan oyun 2 Ekim 2013 günü prömiyerini yaptı ve oldukça iyi yorumlar aldı. Oyun'un İrfan Şahinbaş sahnesinde sahnelenmesi de oldukça farklı bir reji ve dekor göreceğimizin habercisi. Bu yılın en çok ilgi gören oyunlarından olacaktır. Biletler neredeyse çıktığı anda tükeniyor kısacası Ankara izleyicisinin ilgisi büyük. Oyun 2-6-7-9 Kasım tarihlerinde İrfan Şahibaş Sahnesinde sahnelenecek. Ben de bir aksilik olmazsa sonunda oyunu 2 Kasım tarihinde izleyebileceğim. İzledikten sonra blog'a bir yorum yazmak da şart olur.

2- Çalıkuşu (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Çalıkuşu Afiş
Neşat Nuri Güntekin'in kaleminden çıkan ve edebiyatımızın en önemli eserlerinden birisi olarak kabul edilen Çalıkuşu yıllardır ülke çapında pek çok tiyatro tarafından pek çok kez sahnelenmiş bir eser. Hatta eserin yıllar boyunca filmleri çekildi, dizileri televizyonlarda yayınlandı. (Şu anda da güncel bir versiyonu yayınlanıyor hatta).  Necati Cumalı tarafından oyunlaştırılan eser, Halil Akarsu rejisiyle Ankara Devlet Tiyatrosunca bu yıl sahneleniyor. Devlet Tiyatrolarının bu yılki yerli oyun politikalarına paralel olarak çıkan oyun 22 Ekim tarihinde prömiyerini yaptı. Oyun kalabalık kadrosuyla dikkat çekiyor ve Ankara Devlet Tiyatrosu müdavimlerinin yakından tanıdığı isimler oyunda yer alıyor.

Hiç şüphesiz bu sezonun önemli prodüksiyonlarından birisi Çalıkuşu. Zaten Ankara izleyicisi de oyuna epey ilgi göstermiş durumda. Neredeyse bütün biletleri çıktığı andan itibaren tükeniyor. Oyunu izlemeden bir yorum yapmak da zor, fakat izlenmesi gerekecektir zira bu yılki yerli oyunlar arasında en ön plana çıkan oyun gibi duruyor. 10 gün önce prömiyerini yapan oyun 1-2-3 Kasım tarihlerinde Akün sahnesinde sahnelenecek ve bir süre ara vererek yerini Sarı Naciye oyununa bırakacak.

3- Sarı Naciye (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Sarı Naciye Afiş
Bu yıl prömiyerini yapan oyun, şu ana kadar Ankara Devlet Tiyatrosunun 2013-2014 sezonunda en çok beğenilen oyunları arasına şimdiden girdi. Ankara izleyicisi tarafından tam not alan ve Recep Bilginer tarafından yazılan oyun Zafer Kayaokay tarafından sahneye konuluyor. Töre ve Göç konularının işlendiği oyunda, yıllarca Ankara Devlet Tiyatrosunda kapalı gişe oynayan Fosforlu Cevriye'nin Cevriyesi Feray Darıcı bu oyunda da başrolü üstleniyor. Feray Darıcı'nın Fosforlu Cevriye'deki performansı pek çok kişi tarafından oldukça başarılı bulunmuştu. Oyun 5 Kasım tarihlerinden itibaren Kasım ayının sonlarına değin Akün sahnesinde sahnelenecek.

Oyuna dair iki not: 1) Benim gibi silah patlama sesinden ürken tiyatroseverler biraz diken üstünde olacaklar oyunu izlerken. 2) Oyunun 10 Kasım temsiline blog'da bir çekiliş düzenleniyor. Ayrıntılı bilgi ve katılmak için tıklayın.

4- Aklımdaki Kadınlar (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Aklımdaki Kadınlar Afiş
Komedi oyunları beni fazla cezbetmese de, izleyicilerin büyük kısmının onca dert-tasa arasında bir rahatlama yeri olarak komedi oyunlarını gördüğü aşikar. Bu durum da göz ardı edilemez ve yadsınamaz. Aklımdaki Kadınlar etiketi bir komedi olsa da izleyiciye aslında bundan çok daha fazlasını veren, vaad eden bir oyun. Usta yazar Neil Simon'un kaleminden çıkan oyun Sinan Pekinton yönetmenliğinde geçtiğimiz yıl sahneye taşındı ve oldukça iyi tepkiler aldı. Oyun bu yıl da sahneleniyor ve yukarıda belirttiğim gibi sadece bir komedi oyunundan fazlasını vaad ediyor.

Oyun, başarısız/saplantılı bir yazar olan Jake'nin hayatındaki kadınlarla yaşadığı sorunlu ilişkileri hayal dünyasındaki konuşmalarla çözümlemeye ve bunların gerçek hayattaki yansımalarının ne şekilde olabileceğini izleyiciye aktarıyor. Oyunun ismi veya tanım yanıltmasın. Jake'in aklındaki veya hayatındaki kadınlar, eşi, ölen eski eşi, kızı, psikoloğu ve hatta annesi. İzleyiciyi oldukça eğlendiren, güldüren bir oyunun peşi sıra sizi derinden etkileyebilecek ve duygulandırabilecek sahneleri de barındırıyor Aklımdaki Kadınlar. Belki komedi ile dramın iç içe geçmesi halinin bir yansıması bu. Fakat kesinlikle oyun, sadece güldürmüyor. İnsanın ilişkilerini, hayatındaki insanlarla yaşadıkları sorunlarını, geçmiş takıntılarını ve hayatımızın büyük kısmını işgal eden küçük dertlerimizi sorgulatmaya yelken açan imgeler bırakıyor izleyicinin zihninde. Tüm oyuncuların başarılı performansları göz doldururken, oyun boyunca neredeyse sahneden hiç inmeyen ve her daim repliği olan Jake rölünde Levent Şenbay göz dolduruyor.

1-2-3 Kasım tarihlerinde Küçük Tiyatroda sahnelenecek oyun kısa bir ara verip Kasım ayının ortalarından itibaren Şinasi sahnesinde sahnelenmeye devam edecek.

5- Kontrabas (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Kontrabas Afiş
Koku isimli eseriyle tanınan Patrick Süskind'in kaleminden çıkan Kontrabas, Ankara Devlet Tiyatrosunun demirbaş oyunlarından birisi. Yıllardır sahnelenen oyun belki de Ankara Devlet Tiyatrosunda yer alan tek kişilik oyunlar arasında şu ana kadar en çok ilgi çeken oyunların başında yer alıyor. "Bir müzisyen üzerinden toplumun, bireyin, müziğin, cinselliğin, hiyerarşinin ve pek çok şeyin dedikodusunu yapan" oyun Metin Belgin tarafından sahneye konulmuş durumda. 

Şahsım adına Ankara Devlet Tiyatrosunun en başarılı oyuncularından birisi olarak gördüğüm Olcay Kavuzlu ise tek kişilik performansıyla gerçekten göz dolduruyor. Oyunu izlemekte, 'tek kişilik oyun' fobisi olanların bile görmesinde fayda var. Kaçırılmaması lazım. 5-6-7-8-9 tarihlerinde Oda Tiyatrosunda sahnelenecek Kontrabas'a bilet bulmak neredeyse olanaksız. Bu da izleyicinin ilgisini ortaya koyuyor. 

Kontrabas oyununa dair ilginç bir not. Oyunun yönetmeni Metin Belgin, İstanbul Devlet Tiyatrosunda da Kontrabas oyununun yönetmeni ve oyunun tek oyuncusu olarak yer alıyor. Devlet Tiyatrolarının iki ayrı bölgede aynı oyun seçimi yapması ilginç bir durum oluşturmuş.

6- Teneke (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Teneke Afiş
Usta yazar Yaşar Kemal'in aynı adlı eserinden sahneye taşınan oyunda, Çukurova bölgesine atanan idealist bir kaymakam'ın çıkarları için insanların ölmesine dahi göz yumman Çeltik Ağaları ile olan mücadelesi ve halkın bu mücadele esnasında gösterdiği kabullenmişlik, çaresizlik sahneye taşınıyor. Epik tarzda sahnelenen oyunda izleyiciye sadece mesajlar verilmekle kalmıyor aynı zamanda oldukça duygusal bir dram izleyicileri bekliyor. Kaymakam'ın çaresizliği ve halkın kabüllenmişliği adeta Franz Kafka'nın Davasındaki Joseph K.'nın çaresiz yolculuğu ve mücadelesini andırıyor.

Hikaye, oyunun sahnelenişi, yer yer izleyiciyi tebessüm ettiren sahneler bir bütün olarak gerçekten başarılı bir oyun çıkarmış karşımıza. Fakat tüm bunların yanı sıra Cem İdiz tarafından bestelenen oyunun müzikleri tek kelimeyle olağanüstü ve gerçekten oyunun dramatik yapısıyla bir bütünlük içerisinde yer alıyor. Tellal rölüyle Nusret Şenay ve Resül rolüyle Şahin Ergüney ise tek kelimeyle mükemmel birer oyunculuk örneğini sahneye taşıyorlar. Diğer oyuncuların performansları da görülmeye değer. Güral Tombul rejisindeki oyunu 5-6-7-8-9-10 tarihlerinde Cüneyt Gökçer sahnesinde izlemek mümkün.

Son bir not benim gibi sahnede silah gördüğünde panik yapan tiyatroseverlere. Çehov bir kere demiş sahnede görülen / duvarda asılı olan silah oyunun sonunda muhakkak patlar diye. Belki oyun sonunda değil ama oyunun bir yerlerinde o silahlar illaha ki patlıyor, ama yarattığı gerilimi karşılamayacak kadar cılız bir şekilde. Silah patlama gerilimi yaşayıp oyunu takip edemeyen tiyatroseverler bu uyarıyı dikkate alırlarsa benim gibi bazı replikleri yaşadıkları gerilimden kaçırmamış olurlar.

7- Kösem Sultan (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Kösem Sultan Afiş
Şahsi olarak tarihi içerikli ve kalabalık castlı oyunları sevmesem de Ankara Devlet Tiyatrosu yıllardır bu tarz oyunları sahneliyor. Genç Osman, Hürrem Sultan, Kerbela gibi oyunlar akla ilk gelen örnekler. Fakat bu tarz oyunların genel izleyici kitlesi tarafından oldukça beğeniliyor. Turhan Oflazoğlu tarafından kaleme alınan oyunun yönetmen koltuğunda Murat Atak var. Oldukça kalabalık kadrosuyla dikkat çeken oyunda, Elvin Beşikçioğlu, Mithat Erdemli, Yavuz Sepetçi, Tolga Çiftçi gibi Ankara Tiyatro izleyicisinin aşina olduğu pek çok başarılı oyuncu kadroda yer alıyor.

Oyun adından da anlaşılacağı üzere, Osmanlı İmparatorluğu'nun en etkili kadın sultanlarından birisi olarak kabul edilen 4. Murad'ın Annesi Kösem Sultan'ın hikayesi üzerine kurulu.  1 Ekim 2013 Salı günü prömiyerini yapan oyun 2-3 Kasım tarihlerinde Cüneyt Gökçer Sahnesinde Sahnelencek ve temsillerine kısa bir süre ara verip 12 Kasımdan itibaren tekrar sahnelenmeye başlayacak.

8- Dar Ayakkabıyla Yaşamak (Ankara Sanat Tiyatrosu):

Dar Ayakkabıyla Yaşamak Afiş
Profesyonel, Buluşma Yeri, İntiharin Genel Provası gibi oyunları ülkemizde sahnelenmiş usta Yazar Duşan Kovaçeviç'in Dar Ayakkabıyla Yaşamak isimli oyunu Zurab Siharulidze rejisiyle sahneye taşınıyor ve Ankara Sanat Tiyatrosunca sahneleniyor. Duşan Kovaçeviç'in yazım kabileyiti ve Ankara Sanat Tiyatrosunun son yıllardaki, eski günlerini anımsatan ivmesiyle, izlenmesi gereken bir oyun Ankaralı Tiyatroseverlerle buluşuyor. 

"Sosyal ortamın istediğimiz gibi olamadığını herkes biliyor, herkes farkında… Sosyal hayattaki problemler hepimizi rahatsız ediyor ama bu problemleri hepimiz farklı şekilde algılıyor ve çözmeye çalışıyoruz. Çünkü hepimiz aynı çevreye ait olmamıza rağmen ayrı ayrı bireyleriz. Bu yüzden bakış açılarımız da bireyseldir, aynı problemler üzerinde bile. Ama bizi birleştiren ve omuz omuza getiren hepimiz için aynı tutkudur: YAŞAMA TUTKUSU… Bu oyunda biz hep beraber tek bir birey gibi çalıştık. Düşüncelerimizi, acılarımızı ve tutkumuzu bütün samimiyetimizle seyircimizin önüne koyduk. Umuyoruz ki düşüncelerimiz bizi size yakınlaştıracak."  tanıtım bültenine sahip oyun 1-2-3-8 Kasım tarihlerinde Ankara Sanat Tiyatrosunda sahnelenecek.

9- Adolf (Bo Sahne / Turne Oyunu):

Adolf Afiş
2. Dünya Savaşına ilişkin eserler hep ilgimi çekmiştir. Dünya tarihinin gördüğü en kanlı liderlerden birisi olan Adolf Hitler yaptığı insanlık dışı eylemler, yol açtığı milyonlarca ölüm ve bunlara paralel olarak özel hayatındaki ilginç yaşantısıyla herhalde dünya tarihi sahnesinin en ilginç ve elikanlı figürlerin başında gelir. Bo Sahne tarafından sahneye konulan Adolf oyunu, Adolf Hitlerin ölümünden önceki son 12 saati, içinde yer aldığı sığınakta anlatıyor. Pip Utton tarafından yazılan oyun Levent Özdilek tarafından sahneye konuluyor ve tek kişilik performansla Adolf Hitleri Burak Sergen canlandırıyor. Hitlerin son saatlerini ve psikolojisini anlatmak, çözümlemek çok zor olmalı. İlginç bir oyun izleyiciyi bekliyor.

Turne oyunlarının bu aralar pek uğramadığı Ankara izleyicisi için farklı bir tat olsa da bilet fiyatları çok can sıkıyor. Uzun zamandır söylüyoruz, İstanbul izleyicisinin belki artık fazla bulmadığı bilet fiyatları Ankara izleyicisi için hala çok yüksek. 3-4-11 Kasım tarihlerinde Şinasi sahnesinde sahnelenecek oyunun, Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali kapsamında bir kez daha gösterileceğini hatırlatmakta fayda var.

10- Diğer Oyunlar:

- Ankara Devlet Tiyatrosu:  En Son O Gitti, Nalınlar, Aşk Hastası, Para, Bizim Yunus, Ramiz İle Jülide, Mevlana Aşk ve Barış Çığlığı, Miyhavlar Tiyatrosu (Çocuk Oyunu), Horoz Adam ve Korsan (Çocuk Oyunu), Narnia Günlükleri (Çocuk Oyunu), Keloğlan Keleşoğlan (Çocuk Oyunu) 

- Başkent Oyun Atölyesi: Doğaçlama Geceleri (1-8 Kasım 2013 Cuma), Adaptasyon Hayvanı (9 Kasım 2013 Cumartesi), Sen Var Mısın (6 Kasım 2013 Çarşamba)

- Tiyatro Kafe: Dehşet Odası (9 Kasım 2013 Cumartesi), Matruşka (2 Kasım 2013 Cumartesi)

- Simurg: Hayyam (1-2 Kasım 2013)

- Mavi Sahne: Hiç - Neyzen Tevfik (9 Kasım 2013 Cumartesi)

- Ankara Halk Tiyatrosu: Jeanne D Arc'in Öteki Ölümü (2-3-9 Kasım 2013)

- Başkent Kültür Sanat Tiyatrosu: Kanlı Nigar (2 Kasım 2013 Cumartesi)

- Ankara Sanat Tiyatrosu: Selamün Kavlen Karakolu (9 Kasım 2013 Cumartesi)

Başkent Tiyatroları: Tipe Bak, Akıllı Soytarı, Aşkın Pazarı

Çocuk Oynları: Aslan Nasıl Başkan Oldu, Başa Bela Mikroplar, Bilgiç ile İşengeç, Bremen Mızıkacıları, Caretta Caretta, Hiçyemez Prenses, İbiş ile Memiş, Karınca Li, Keloğlan Masalları Müzikali, Keloğlan Veziroğlan, Kırmızı Başlıklı Kız Çocuk Müzikali, Masal Masal İçinde, Nasrettin Hoca ve Masal Perisi, Papi'nin Kukla Dünyası, Ponpon Kuyruğun Pastası, Sevimli Tavşanlar, Sincap Sinsin, Tom ve Jerry, Uçmak Özgürlüktür.

22 Ekim 2013 Salı

Ankara Tiyatro Rehberi 13 (22 Ekim 2013 - 31 Ekim 2013)

Blog'da yayınlanan haftalık Ankara tiyatro rehberlerinin kapsadığı gün sayısında sürekli bir farklılık oluyor. Bazen 6 gün, bazen 7 gün bazen 10 günlük oluyor rehberler. Özellikle oyun programlarına göre ayarlamaya çalışsam da, pazartesi günleri istisnalar harici oyun olmaması, araya giren tatiller gibi durumlardan ötürü rehberin gün sayısında ara ara farklılıklar yaşanması normal. Bu rehberde Ekim ayını bitirip, Kasım ayına hoşgeldin diyeceğiz.

Tiyatro sezonunun oldukça durgun başladığı Ankara'da Kasım ayında adeta bir canlılık yaşanıyor. Özellikle 15-25 Kasım Tarihleri arasındaki 18. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali, Kasım ayında Ankaralı tiyatroseverler için pek çok farklı alternatif sunuyor. Bunun yanı sıra turne oyunlarının da artık yavaş yavaş Ankara'ya gelmesiyle beraber, şehir biraz dahi olsa tiyatro anlamında hareketlilik kazanacak gibi kasım ayında.

Bu rehberde de her zamanki gibi haftanın öne çıkan oyunlarına değinip, sahnelenecek bütün oyunlara da yer vereceğiz.

1- Çalıkuşu (Ankara Devlet Tiyatrosu):

 
Çalıkuşu Afiş
Neşat Nuri Güntekin'in kaleminden çıkan ve edebiyatımızın en önemli eserlerinden birisi olarak kabul edilen Çalıkuşu yıllardır ülke çapında pek çok tiyatro tarafından pek çok kez sahnelenmiş bir eser. Hatta eserin yıllar boyunca filmleri çekildi, dizileri televizyonlarda yayınlandı. (Şu anda da güncel bir versiyonu yayınlanıyor hatta).  Necati Cumalı tarafından oyunlaştırılan eser, Halil Akarsu rejisiyle Ankara Devlet Tiyatrosunca bu yıl sahneleniyor. Devlet Tiyatrolarının bu yılki yerli oyun politikalarına paralel olarak çıkan oyun 22 Ekim tarihinde prömiyerini yapacak. Oyun kalabalık kadrosuyla dikkat çekiyor ve Ankara Devlet Tiyatrosu müdavimlerinin yakından tanıdığı isimler oyunda yer alıyor.

Hiç şüphesiz bu sezonun önemli prodüksiyonlarından birisi Çalıkuşu. Zaten Ankara izleyicisi de oyuna epey ilgi göstermiş durumda. Neredeyse 1 hafta boyunca temsillerine yer bulmak mümkün değil. Oyunu izlemeden bir yorum yapmak da zor, fakat izlenmesi gerekecektir zira bu yılki yerli oyunlar arasında en ön plana çıkan oyun gibi duruyor.Akün sahnesinde sahnelenecek oyun şu ana kadar açıklanan programa göre Kasım ayını da kapsayacak şekilde temsillerini sürdürecek.

2- Jerry ve Tom (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Jerry ve Tom Afiş
Farklı dekoruyla dikkat çeken oyun, Ankara Devlet Tiyatrosunda geçen yılın en dikkat çekici yapımlarından birisi olarak hafızalara kazınmıştı, bu yıl da tekrar sahnelenmeye başlıyor ve tekrardan gördüğü rağbet oldukça fazla. Oyuna bilet bulmak neredeyse imkansız. İki kiralık katilin hayatlarından kesitler anlatan oyunun yönetmen koltuğunda İlham Yazar var. Şu hayatta oyunu bilmeden, sadece yönetmen ismine bakıp oyununa gideceğim 2-3 kişiden birisi. Ankara Devlet Tiyatrosu bünyesinde sahnelenmeden önce yine İlham Yazar yönetmenliğinde yıllar önce, Erdal Beşikçioğlu'nun sahibi olduğu Dib Sahne'de sahnelenmişti bu oyun. Fakat çok az gösterim yapıldığı aklımda kalmış. 

Yastık Adam'dan sonra yine Ankara izleyicisine oldukça farklı bir deneyim sunuyor Jerry ve Tom. Gerilim, dram, komedi unsurlarını bir arada taşıyan oyunda en dikkat çekici unsur hiç şüphesiz izleyicilerin oturduğu dönme mekanizmalı oturma sistemi. Özellikle Özgür Öztürk'ün başarılı performansıyla izleyicilerden tam not alan oyun 23-24-26 Ekim 2013 tarihlerinde Stüdyo Sahne'de ve biletler tükenmiş durumda.
3- Cesaret Ana ve Çocukları (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Cesaret Ana ve Çocukları Afiş
Epik Tiyatro'nun kurucusu, Berthol Brecht'in en başarılı oyunlarından biri sayılan Cesaret Ana ve Çocukları, geçtiğimiz yıl İrfan Şahinbaş Atölye sahnesinde sahnelenmişti. Oyun bu yıl da İrfan Şahinbaş sahnesinde temsillerine devam edecek ve gelen çok olumlu yorumlarla beraber oyuna yer bulmak neredeyse imkansız. Artık galiba İrfan Şahinbaş Atölye sahnesinde düzenlenen her oyuna yer bulmak oldukça zor olacak Ankara izleycisi için, zira Ankara izleyicisi de bu sahnede sahnelenen klasik sahnelenmelerin dışındaki oyunları oldukça benimsemiş ve sevmiş durumda. 

Ayşe Emel Mesci rejisinde sahnelenen bu oyunu henüz izleme fırsatı bulmasam da hem gelen tepkilerin oldukça olumlu olması hem de İrfan Şahinbaş Sahnesinin yenilikçi rejilere müsait bir ortam sunmasıyla, izlenme listesine alınması gereken oyunların başında geliyor. Ayrıca bir Brecht klasiği olarak oyunda yer alan Orkestra da, izleyicinin ilgisini çekebilecek nitelikte. Oyun 30-31 Ekim 2013 tarihlerinde İrfan Şahinbaş sahnesinde sahnelenecek. Kısa bir not, oyunun süresinin uzunluğu ile İrfan Şahinbaş sahnesinin uzaklığı çekinceler yaratmasın. Zira Büyük Tiyatro önünden oyundan 1 saat önce servis kalkıyor. Aynı şekilde oyun bitiminde de servisler izleyicileri Büyük Tiyatro'ya ücretsiz taşıyor.

4- Teneke (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Teneke Afiş
Usta yazar Yaşar Kemal'in aynı adlı eserinden sahneye taşınan oyunda, Çukurova bölgesine atanan idealist bir kaymakam'ın çıkarları için insanların ölmesine dahi göz yumman Çeltik Ağaları ile olan mücadelesi ve halkın bu mücadele esnasında gösterdiği kabullenmişlik, çaresizlik sahneye taşınıyor. Epik tarzda sahnelenen oyunda izleyiciye sadece mesajlar verilmekle kalmıyor aynı zamanda oldukça duygusal bir dram izleyicileri bekliyor. Kaymakam'ın çaresizliği ve halkın kabüllenmişliği adeta Franz Kafka'nın Davasındaki Joseph K.'nın çaresiz yolculuğu ve mücadelesini andırıyor.

Hikaye, oyunun sahnelenişi, yer yer izleyiciyi tebessüm ettiren sahneler bir bütün olarak gerçekten başarılı bir oyun çıkarmış karşımıza. Fakat tüm bunların yanı sıra Cem İdiz tarafından bestelenen oyunun müzikleri tek kelimeyle olağanüstü ve gerçekten oyunun dramatik yapısıyla bir bütünlük içerisinde yer alıyor. Tellal rölüyle Nusret Şenay ve Resül rolüyle Şahin Ergüney ise tek kelimeyle mükemmel birer oyunculuk örneğini sahneye taşıyorlar. Diğer oyuncuların performansları da görülmeye değer. Güral Tombul rejisindeki oyunu 22-25-27-29 Ekim  ve 1-3 Kasım tarihlerinde Büyük Tiyatro izlemek mümkün.

Son bir not benim gibi sahnede silah gördüğünde panik yapan tiyatroseverlere. Çehov bir kere demiş sahnede görülen / duvarda asılı olan silah oyunun sonunda muhakkak patlar diye. Belki oyun sonunda değil ama oyunun bir yerlerinde o silahlar illaha ki patlıyor, ama yarattığı gerilimi karşılamayacak kadar cılız bir şekilde. Silah patlama gerilimi yaşayıp oyunu takip edemeyen tiyatroseverler bu uyarıyı dikkate alırlarsa benim gibi bazı replikleri yaşadıkları gerilimden kaçırmamış olurlar.

5- Kuklacı (Tiyatro Kafe):

Kuklacı Afiş
Cafe Tiyatro ve Bar Tiyatrosu konseptlerine karşı ve mesafeli olsam da tiyatro adına yapılan her çalışma takdiri hak etmeli. Cantuğ Turay yönetimindeki Tiyatro Kafe / Ritüel Sanat Merkezi de Ankara'da yıllardır istikrarlı bir şekilde faaliyet gösteren tiyatroların başında geliyor. Dediğim gibi bu konseptteki oyunlara karşı ve mesafeliyim fakat yıllardır yetenekli oyuncular bu sahnede izleyiciyle buluşuyor.

Kuklacı oyunu ise ilginç bir oyun. Aslında Cafe Tiyatro konseptinde düşünülmesi enteresan. Zira oyun bir gerilim. Cafe Tiyatrolarda görmeye alışık olduğumuz komedi unsurundan uzak ve hatta çok göndermeli, bol altmetinli izleyiciyi oldukça etkileyecek bir texte sahip. Gardner Mckay tarafından yazılan oyunun orjinal ismi "Toyer" yani esasen "Oyuncakçı" anlamına geliyor. Kurbanlarını bir ilaç ile paralize edip onları birer oyuncak'a/kukla'ya dönüştüren ve öldüren bir seri katil ile, bu seri katil üzerine araştırmalar yapan bir psikoloğun hikayesini anlatıyor. Oyucakçı ismi yerine Kuklacı ismi tercih edilmiş. Oyun metnini bilen birisi olarak bunun yanlış bir seçim olmadığını aksine oyunu iyi yansıttığını düşünüyorum. Oyun daha önce Oyun Atölyesi tarafından da sahnelenmişti ülkemizde.

Alternatif Tiyatro eksikliği çeken Ankara'ya yeni bir soluk getirebilir bu oyun. Her ne kadar Cafe Tiyatro konseptli bir yerde sahneleniyor olsa da yer yer In-Yer Face yer yer bol gerilimli ama özellikle sağlam metni ve göndermeleriyle dikkat çeken bu oyunu izlemekte fayda var. Oyunun texti gerçekten harika. Karakterlerin isimlerinden kullanılan metaforlara kadar yazar başarılı bir altmetin hazırlamış. Oyun 26 Ekim tarihinde Ritüel Sanat Merkezinde sahnelenecek.

6- Kadınlar Aşklar Şarkılar (Domus Sanat Çiftliği):

Kadınlar Aşklar Şarkılar Afiş
Geçen yıl Ankara'da sahnelenen en dikakt çekici yapımlardan birisiydi. Kadınlar Aşklar Şarkılar. Oyun Domus Sanat Çiftliği tarafından, ki kendileri Ankara'da butik tiyatro/alternatif tiyatro konseptine belki de en çok yaklaşan tiyatrodur, sahneleniyor. Şamil Yılmaz tarafından yazılan oyunun yönetmen koltuğunda Serdest Vural var. Oldukça övgü alan başarılı performansıyla Ahmet Melih Yılmaz bu tek kişilik oyunda izleyiciyle buluşuyor.

Oyunun tanıtımı şu şekilde: "
“Kadınlar Aşklar Şarkılar”, trans kadınların çocukluklarına, aşklarına ve ölümlerine adanmış tek kişilik fakat çok’sesli bir oyundur.
Tüm sesler, hikâyelerini doğrudan seyirciye anlatırlar. Fakat seyirci, alıştığımız seyirci değildir artık. Adı aşkla, arayışla, özlemle ve ölümle iç içe geçmiştir şimdi. Her kadın, ölüme doğru yol alırken, varlığı seyircide somutlaşmış bu belirsiz kişiye doğru seslenir. Aşkların, ölümlerin, arayışların asıl muhatabı bu belirsiz kişidir çünkü:
"belki bin yıldır burdayız biz"

Ankara'da kalıplaşmış, klasik oyunlardan sıkılan izleyici için ilaç gibi gelecek bir oyun. 22-29 Ekim 2013 Salı günü Eski Yeni'de sahnelenecek oyuna ilişkin bilgileri Domus Sanat Çiftliğinin Facebook sayfasında bulmak mümkün.

7- Diğer Oyunlar:
 
- Ankara Devlet Tiyatrosu:  En Son O Gitti, Aşk Hastası, Nereye, Nehir, Bizim Yunus, İki Kalas Bir Heves (Van DT), Mevlana Aşk ve Barış Çığlığı, Ramiz ile Jülide, Miyhavlar Tiyatrosu (Çocuk Oyunu), Keloğlan Keleşoğlan (Çocuk Oyunu), Karlar Kraliçesi (Çocuk Oyunu)

- Başkent Oyun Atölyesi: Adaptasyon Hayvanı (26 Ekim 2013 Cumartesi), Doğaçlama Geceleri (25-27 Ekim 2013)

İstanbul Tiyatro Topluluğu: Bir Delinin Hatıra Defteri (26 Ekim 2013 Cumartesi) 

- Tiyatro Kafe: Dehşet Odası (23 Ekim 2013 Çarşamba)

- Ankara Sanat Tiyatrosu: Halktan Biri (25 Ekim 2013 Cuma), Selamün Kavlen Karakolu (26-27 Ekim 2013) 

- Mavi Sahne: Hiç - Neyzen Tevfik (26 Ekim 2013 Cumartesi)

- Ankara Halk Tiyatrosu: Jeanne D Arc'in Öteki Ölümü (25-26-27 Ekim 2013)

- Başkent Tiyatroları: Tipe Bak (26 Ekim 2013 Cumartesi)

- Çocuk OyunlarıAslan Nasıl Başkan Oldu, Başa Bela Mikroplar, Bremen Mızıkacıları, Caretta Caretta, Hiçyemez Prenses, Keloğlan Veziroğlan, Kırmızı Başlıklı Kız Çocuk Müzikali, Nasreddin Hoca'nın Sihirli Eşeği, Nasreddin Hoca ve Masal Perisi, Papi'nin Kukla Dünyası, Ponpon Kuyruğun Pastası, Tom ve Jerry

14 Ekim 2013 Pazartesi

Ankara Tiyatro Rehberi 12 (16 Ekim 2013 - 22 Ekim 2013)

Pek çok kişinin uzun bayram tatilini fırsat bilerek memleketlerine veya tatile gittiği bu haftada, Ankara tiyatro adına durgun. Devlet Tiyatroları dışında bu hafta pek temsile rastlamak mümkün değil. Normal bir durum zira insanlar bu 10 günlük tatil boyunca şehri boşaltmış durumdalar. Fakat özellikle  yaklaşan Kasım ayındaki Ankara Tiyatro Festivali ve şimdiden programı kesinleşen turne oyunlarıyla, bayram tatili sonrası Ankara'nın tiyatro anlamındaki ölü toprağı bir nebze olsun üzerinden atılacak gibi. Tatil'de Ankara'da kalan tiyatroseverler için Devlet Tiyatroları temsilleri için iyi sıralardan yer bulmak hala mümkün. Belki de bazıları için tatili bolca tiyatro oyunuyla değerlendirmek en güzel seçenek olacaktır.

Ayrıca belirtmek gerekiyor ki geçtiğimiz cuma Meraklısı için Öyle Bir Hikaye isimli oyunun temsili sırasında oyuncu Erdinç Doğan, dekor olarak kullanılan halatın kopması nedeniyle yaklaşık 3 metre yükseklikten düşerek ciddi bir kaza geçirdi. Oyun esnasında bunun oyunun bir parçası zanneden izleyiciler, Erdinç Doğan'ın oyuna devam edemeyeceğini belirtmesi üzerine durumun farkına varabildiler. Kanlar içerisinde hastaneye  kaldırılan Erdinç Doğan'ın bileğinde çatlak tespit edildi. Bu oyunun önümüzdeki temsilleri ise Hüzzam isimli oyunla değiştirildi. Buradan kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletelim.

Bu haftaki rehbere özel iki not: 1) Bundan sonra blog'da İstabulda da sahnelenecek oyunlara ilişkin haftalık rehberler yer alacak. Bakalım, İstanbul'da yaşamadan altından kalkabilecek miyiz. 2) Bu rehberle birlikte blog, ilkini 2 hafta önce düzenlediği "Bilet Çekilişi"nin ikincisini düzenleyecek. Bu haftaki çekiliş oyunumuz 22.10.2013 tarihli Büyük Tiyatro'daki teneke temsili. Çekiliş sonucunda bir kişi Teneke oyununa 1 adet en ön sıra bileti kazanacak. Çekilişe ilişkin bilgiler yazının sonunda.

Bu rehberde de her zamanki gibi haftanın öne çıkan oyunlarına değinip, sahnelenecek bütün oyunlara da yer vereceğiz.

1- Hayvan Çiftliği (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Hayvan Çiftliği Afiş
Yeni sezon Devlet Tiyatroları oyunları arasındaki az sayıda yabancı oyunlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor Hayvan Çiftliği. Benim bu sezon en çok merak ettiğim yapımların da başında geliyor. Geçen yıl Ankara izleyicisi Erdal Beşikçioğlu yönetiminde gençlerden kurulu bir kadro ile Stüdyo Cer'de izlemişti bu oyunu. Oyunun Stüydo Cer sahnelenişi ile ilgili inceleme daha önce bu blog'da da yapılmıştı. Buradan ulaşabilirsiniz. 

Oyunun yönetmen koltuğunda Barış Erdenk var. Yenilikçi, yaratıcı ve başarılı bir rejisör kendisi. Bu sebepten ötürü de Hayvan Çiftliğinin rejisi merak konusu. İster istemez bir yıl önce başka bir tiyatroca sahnelenmesinden ötürü, Ankara izleyicisi iki oyun arasında karşılaştırmalar yapacaktır. Bu oyun için ve yönetmen için bir handikap olsa da gerçekten bu yılın en heyecanlandırıcı projelerinden birisi ve çok başarılı bir yapım Ankara izleyicisini bekliyor. George Orwell'in unutulmaz romanından Peter Hall tarafından sahneye uyarlanan oyun 2 Ekim 2013 günü prömiyerini yaptı ve oldukça iyi yorumlar aldı. Oyun'un İrfan Şahinbaş sahnesinde sahnelenmesi de oldukça farklı bir reji ve dekor göreceğimizin habercisiydi nitekim öyle oldu. Bu yılın en çok ilgi gören oyunlarından birisi haline şimdiden geldi. Biletler neredeyse çıktığı anda tükeniyor kısacası Ankara izleyicisinin ilgisi büyük. Oyun 16-17-19 Ekim tarihlerinde İrfan Şahibaş Sahnesinde sahnelenecek ve bir süre temsillerine ara verip yerini Jerry ve Tom isimli oyuna bırakacak. Bayram dolayısıyla yer yer açığa alınan bilet bulmak mümkün. İzleyiciler tükenmiş bilet ibaresine aldırmadan ara ara şanslarını denerlerse bilet bulabilirler bayram boyunca.

2- Dolores Claiborne (Ankara Devlet Tiyatrosu):


Dolores Claiborne Afiş
Geçtiğimiz yıl prömiyer yapan oyun, Stephan King'in aynı adlı eserinden sahneye uyarlanan bir yapım. Reji koltuğunda Hakan Çimenser yer alıyor. Stephan King öykülerinin-romanlarının ilginçliği oyunun ilgi çekiciliğine işaret ediyor. Oyunun konusu kadar gelen yorumlara göre dekor ve sahnelenmesi de oldukça ilgi çekici olduğu yönünde. Ankara Devlet Tiyatrolarının sıkı takipçilerinin yakından tanıdığı ve başarılı oyunculuklarına alıştığı Hakan Çimenser'in rejisör Mithat Erdemli'nin ise yardımcı rejisör olması ise oyuna gitme isteği uyandıran diğer unsurlar. Ayrıca bu yıl Devlet Tiyatrolarının izlediği yerli yapım politikası içerisinde görülebilecek sayılı sayıdaki yabancı oyundan bir tanesi. Klasik sahnelenme oyunlarından sıkılan izleyiciler için birebir olacaktır. Oyun 16-22 Ekim 2013 tarihleri arasında Akün sahnesinde sahnelenecek.

3- Teneke (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Teneke Afiş
Usta yazar Yaşar Kemal'in aynı adlı eserinden sahneye taşınan oyunda, Çukurova bölgesine atanan idealist bir kaymakam'ın çıkarları için insanların ölmesine dahi göz yumman Çeltik Ağaları ile olan mücadelesi ve halkın bu mücadele esnasında gösterdiği kabullenmişlik, çaresizlik sahneye taşınıyor. Epik tarzda sahnelenen oyunda izleyiciye sadece mesajlar verilmekle kalmıyor aynı zamanda oldukça duygusal bir dram izleyicileri bekliyor.
Hikaye, oyunun sahnelenişi, yer yer izleyiciyi tebessüm ettiren sahneler bir bütün olarak gerçekten başarılı bir oyun çıkarmış karşımıza. Fakat tüm bunların yanı sıra Cem İdiz tarafından bestelenen oyunun müzikleri tek kelimeyle olağanüstü ve gerçekten oyunun dramatik yapısıyla bir bütünlük içerisinde yer alıyor. Tellal rölüyle Nusret Şenay ve Resül rolüyle Şahin Ergüney ise tek kelimeyle mükemmel birer oyunculuk örneğini sahneye taşıyorlar. Diğer oyuncuların performansları da görülmeye değer. Güral Tombul rejisindeki oyunu 18-20-22 Ekim tarihlerinde Büyük Tiyatro izlemek mümkün.

Son bir not benim gibi sahnede silah gördüğünde panik yapan tiyatroseverlere. Çehov bir kere demiş sahnede görülen / duvarda asılı olan silah oyunun sonunda muhakkak patlar diye. Belki oyun sonunda değil ama oyunun bir yerlerinde o silahlar illaha ki patlıyor, ama yarattığı gerilimi karşılamayacak kadar cılız bir şekilde. Silah patlama gerilimi yaşayıp oyunu takip edemeyen tiyatroseverler bu uyarıyı dikkate alırlarsa benim gibi bazı replikleri yaşadıkları gerilimden kaçırmamış olurlar.

Ayrıca bu rehberle beraber bir tiyatrosevere Teneke adlı oyunun 22 Ekim temsiline çekilişle bir adet en ön sıra bileti hediye edeceğiz. Çekiliş bilgilerine yazının sonunda ulaşmak mümkün.

4- Aklımdaki Kadınlar (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Aklımdaki Kadınlar Afiş
Geçtiğimiz yıl sahnelenen oyun bu yıl tekrar sahnelere dönüyor. Usta yazar Neil Simon'un kaleminden çıkan oyun hakkında çok sayıda olumlu eleştiri yapıldı ve geçen senenin en çok beğenilen oyunlarından birisi olarak hafızalarda yer etti. Sinan Pekinton rejisiyle "İlişkilerinde sorunlara boğulmuş takıntılı yazar Jake in gerçek yaşamında bulamadığı dengeyi hayal dünyasında, hayatındaki kadınlarla kurma ve yönetme çabası..."nı anlatan oyun 16-20 Ekim tarihleri arasında Şinasi sahnesnde sahnelenecek.


5- Kadınlar Aşklar Şarkılar (Domus Sanat Çiftliği):

Geçen yıl Ankara'da sahnelenen en dikakt çekici yapımlardan birisiydi. Kadınlar Aşklar Şarkılar. Oyun Domus Sanat Çiftliği tarafından, ki kendileri Ankara'da butik tiyatro/alternatif tiyatro konseptine belki de en çok yaklaşan tiyatrodur, sahneleniyor. Şamil Yılmaz tarafından yazılan oyunun yönetmen koltuğunda Serdest Vural var. Oldukça övgü alan başarılı performansıyla Ahmet Melih Yılmaz bu tek kişilik oyunda izleyiciyle buluşuyor.

Oyunun tanıtımı şu şekilde: "
“Kadınlar Aşklar Şarkılar”, trans kadınların çocukluklarına, aşklarına ve ölümlerine adanmış tek kişilik fakat çok’sesli bir oyundur.
Tüm sesler, hikâyelerini doğrudan seyirciye anlatırlar. Fakat seyirci, alıştığımız seyirci değildir artık. Adı aşkla, arayışla, özlemle ve ölümle iç içe geçmiştir şimdi. Her kadın, ölüme doğru yol alırken, varlığı seyircide somutlaşmış bu belirsiz kişiye doğru seslenir. Aşkların, ölümlerin, arayışların asıl muhatabı bu belirsiz kişidir çünkü:
"belki bin yıldır burdayız biz"

Ankara'da kalıplaşmış, klasik oyunlardan sıkılan izleyici için ilaç gibi gelecek bir oyun. 22 Ekim 2013 salı günü Eski Yeni'de sahnelenecek oyuna ilişkin bilgileri Domus Sanat Çiftliğinin Facebook sayfasında bulmak mümkün.

6- Diğer Oyunlar:
- Ankara Devlet Tiyatrosu:  Sinek Kadar Kocam olsun Başımda Bulunsun, Aşk Hastası, Ben Ödüyorum, Nehir, Hüzzam

- Başkent Oyun Atölyesi: Doğaçlama Geceleri (18 Ekim 2013 Cuma)

- Tiyatro Kafe: Şu İşe Bak (19 Ekim 2013 Cumartesi),


22 Ekim 2013 Teneke (Ankara Devlet Tiyatrosu) Bilet Çekilişi:
- Bu Çekilişin Amacı Blogumuzu takip eden tiyatroseverlerden birisine bir bilet armağan etmektir. Çekilişin hiç bir ticari veya kar amacı yoktur.
Verilecek bilet 1 Adet TAM bilet olup en ön sıradadır. A-1
- Oyun Temsili 22 Ekim 2013 günü Büyük Tiyatro Sahnesinde sahnelenecektir.
-Çekilişe Katılmak için İsminizi belirtelerek çekilişe katılmak istediğinize dair bir maili antoninartaud37@gmail.com adresine atmanız veya Twitter üzerinden @artaud_antonin hesabını 19 Ekim 2013 gününe kadar mentionlamanız yeterlidir.

- Çekiliş sonuçları en geç 20 Ekim 2013 günü açıklanacak olup kazanan kişiyle iletişim kurulacaktır.

8 Ekim 2013 Salı

Altfest 2013



Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da ilki düzenlenen Altfest 2013 yani Alternatif Tiyatrolar Festivali başladı. Festivale, Alternatif Tiyatro Sahneleri ev sahipliği yapıyor ve çoğunlu Alternatif Tiyatro olan ekipler oyunlarını sahneliyor. Alternatif Tiyatro kavramı ülkemizde oldukça yeni sayılabilir. Özellikle, Alternatif Tiyatro Sahnelerinde yani klasik anlamda bir tiyatro sahnesi olmayan, farklı disiplinlere ev sahipliği yapabilen ve pek tabi yapısı itibariyle tiyatroyu tek bir çerçeveye sığdırmayan bu alternatif sahnelerde özellikle çağdaş, yenilikçi oyunlar sahneleniyor. 

Özellikle İngiltere'de 90'lı yılların sonunda belirginleşmeye başlayan ve genç oyun yazarlarının büyük katkılarda bulunduğu İn-Yer Face ve geçmişi daha eskilere dayanan Deneysel Tiyatro akımları butik tiyatro olarak da adlandırılan alternatif tiyatrolarca sahneleniyor. Gerçi, bir 10 yıl öncesine kadar bu kavramların veya bu akımların sınırları daha kesin sınırlarla çizili olmasına rağmen, günümüzde çağdaş, yenilikçi bütün oyunlar veya yorumlar Alternatif Tiyatroların bir parçası oluyor. Özellikle mekan yapısı itibariyle, seyirci ile iç içe, farklı rejilere oldukça müsait bu sahnelerde yıllardır çok çarpıcı oyunlar sahneleniyor.


Yine İngtiltere'de çağdaş ve pek tabi In-Yer Face oyun akımının başladığı zamanlarda, yeni ve genç yazarların bu tarzda oyunları Tiyatroların ana sahnesinden bağımsız olarak stüdyo veya black box tarzında tasarlanmış ve seyirci koltuklarının oyuna göre şekillenebileceği sahnelerde gösteriliyordu. Bu tarz yerlerin kapasitesi çok fazla olmamakla beraber günümüze alternatif ya da butik tiyatro kavramını da taşımış oldu. Türkiye'de 2000'li yılların ortalarından itibaren başta DOT olmak üzere klasik sahneleme tekniklerinden farklı ve yükseltisiz sahnelerde, seyircilerle iç içe oyunlar sahnelenmeye başlandı. Bu oyunların bir kısmı çağdaş bir kısmı ise In-Yer Face olarak kabül görmüş oyunlardı. Daha sonraki yıllar ise Ankara ve İzmir'de cılız ve pek de başarılı olmayan girişimlerle beraber İstanbul'da, bütçesi düşük, bağımsız küçük tiyatrolar çok başarılı performanslar ortaya koymaya başladı. Geldiğimiz noktada ise İstanbul'da pek çok alternatif tiyatro ve sahne çok başarılı projeler üretmekte. Ayrıca belirtmekte fayda var ki artık sadece çağdaş ve yenilikçi oyunlar sahnelenmiyor, yerli yeni yazarların projeleri de izleyiciyle buluşuyor. Bu belki de Türkiye'deki tiyatro için büyük bir adım. Zira iyi oyunlar kadar yerli yazarların çarpıcı ve izleyiciye veya okuyucuya ulaşma şansı pek olmayan pek çok oyun artık hak ettiği değeri bulabiliyor. Söylenmeli ki yönetmenlik ve oyunculuk potansiyeli kadar ülkemizde azımsanmayacak bir de dramatik yazarlık potansiyeli var.

AltFest2013 de bu ekiplerin ve projelerin bir kesişme noktası adeta. Festivale 7 sahne ev sahipliği yaparken, 8 günde 16 farklı oyun sahnelenecek. Ayrıca geçtiğimiz Pazar günü festivale başvuru yapılan eserler arasından okuma tiyatrosu yapıldı. Festival'de öne çıkan ekiplere ve oyunlara bir bakalım:

1) İKİNCİKAT - Küçük:


İkincikat yıllardır Beyoğlundaki sahnelerinde çok başarılı eserleri çarpıcı performanslarla izleyiciye buluşturuyor. Ekip her geçen gün üzerine koyarak yoluna devam ediyor ve cesur adımlarını sürdürüyor. Özellikle çarpıcı oyunların yanı sıra kendi metinlerini de sahneye koymaları ve bu oyunların da oldukça dikkat çekici olduğunu söylemekte fayda var. Geçtiğimiz senelerde bana göre In-Yer Face akımının en önemli temsilcilerinden Philip Ridley ve Mark Ravenhill'in eserleri yanı sıra çok sayıda dikkat çekici yeni yerli oyun metinlerine de repertuarlarında yer verdiler. Tiyatro yolculuğuna sıfırnoktaiki adıyla başlayan ekip bu yıl ayrıca Beyoğlundaki sahnelerinden sonra Karaköy'de de yeni bir sahne açmış durumda. Bu sahnede de izleyiciyle buluşacaklar.

Altfest 2013'ün evsahiplerinden birisi olan İkincikat festivale Küçük isimli oyunla katılıyor. Oyun 7-8-9 Ekim tarihlerinde İkincikat Tiyatro Sahnesinde sahnelenecek. Ekibin kurucularından ve yönetmenliği kadar yazarlık konusunda da bence kendini artık ispat etmiş olan Sami Berat Marçalı oyunun yazarı. İleride kendisinin yazdığı oyunlar daha çok kişiye ulaşacaktır. Oyunun yönetmen koltuğunda ise yine ekibin kurucularından Eyüp Emre Uçaray var. Kendisi yönetimindeki oyunların rejisel anlamda oldukça başarılı olduğunu da belirteyim. 

Oyun Hakkında: "Yapacak mıyız? Ay hayır yapmayalım. Ben çok heyecanlandım. Acaba yapmasak mı? Olmaz, hadi yapıyoruz! Pampa biz burada n'apıyoruz? Ben yapamayacağım. Başlama gene! Çok merak ediyorum, ben başlayayım mı? Sus dedim kız sus! Orospu çocukları! Biz hiçbir şey yapmadık, yaptık mı?"

2) EKİP TİYATROSU - Öğüt:



Ekip tiyatrosu son yıllarda başarılı projelere imza atan bir grup. Özellikle geçen sene sahneledikleri Largo Deselato ve Parti oyunları tiyatrosevelerce çok beğenilmişti. Ayrıca repertuarlarında Oyun Sonu ve Kara Sohbet isimli oyunlar da bulunuyor. 3 yıllık bir mazileri olmasına rağmen Alternatif Tiyatrolar arasında gün geçtikçe yükselen ve her geçen gün daha başarılı işler ortaya çıkarmaları gelecek adına ümit verici. 

Ekip Tiyatrosu Altfest 2013'e Cem Uslu tarafından yazılan ve yönetilen Öğüt isimli oyunla katılıyor. Oyun 10-11-12 Ekim tarihlerinde İkincikat Tiyatro Sahnesinde sahnelenecek.  Cem Uslu da Ekip Tiyatrosu gibi oldukça heyecan yaratan bir isim alternatif tiyatrolar arsında. Kendisi en son 17. Afife Jale Tiyatro Ödüllerinde, Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı ödülüne layık görüldü.

Oyun Hakkında: "Mutluluğumuzun sebebi nedir?... Trajedimizin sebebi nedir?... Kişi, arzuları için neler yapabilir?... İnsan mutlu olmak istiyor, mutluluğu için çabalıyorsa eğer, ne oluyor, nasıl oluyor da yaşamımız en beklenmedik anlarda bir trajediye dönüşebiliyor?"

3) TİYATROFOBİ - Aile Mezarlığı:

 
Tiyatrofobi 2011 yılında Erdal Baran Şahin ve Şirin Öten tarafından kurulmuş bir tiyatro. Ekip geçen yıl sahneye koydukları "Mut" isimli oyunla dikkat çekmişti. 

Ekip Altfest 2013'e Şirin Öten tarafından yazılan ve yönetilen Aile Mezarlığı oyunu ile katılıyor. Oyunun oyuncuları arasında Burak Akyol, Mert Güçkıran ve Erdal Baran Şahin var. Temsiller 9-10-11 Ekim tarihlerinde Tiyatro Karakutu'da yapılacak. 

 Oyun Hakkında: "Emre üç ay önce babasını kaybetmiştir. Babasının kaybı ile içine kapanan ve insanlarla ilişkisini kesen Emre için en yakın arkadaşları Fırat ve Görkem bir çilingir sofrası kurar. Emre'nin ilk kez kendi duygularıyla yüzleşmek istemesi üç arkadaş arasında derin bir hesaplaşma başlatır. Gerçek ve kurgunun, seyirci ve oyuncunun birbirine karıştığı uzun bir gece. Fırat'ın evinde bu geceye sadece tanık olmak, yahut bu gecenin bir parçası olmak elinizde. Yıkılan dördüncü duvarın enkazına gömüyoruz babaları. Babalar ve oğulları arasında çok kişilik bir oyun!"

4) SEYYAR SAHNE - Çocukluğumun Soğuk Geceleri:


Seyyar Sahne tiyatroyla ilgilenen herkesin takdir edeceği ve yaptıklarını yapmak isteyeceği bir ekip. Yıllardır sadece İstanbul'da değil Türkiye'nin farklı yerlerinde performanslarını sergiliyorlar ve gerçekten izleyiciyi çok başarılı oyunlarla buluşturuyorlar. İTÜ çıkışlı olan ekip özellikle Oğuz Atay uyarlaması olan Tehlikeli Oyunlar ve pek tabi Erdem Şenocak'ın unutulmaz tek kişilik performansı ile hafızalarda yer etti. Bazı yerlerde kendilerine yarı-profesyonel demiş olsalar da bugün pek çok büyük bütçeli tiyatrodan daha başarılı bir üretim içinde oldukları kesin. Ayrıca ülkemizde alışagelinmedik bir projeye imza atıp geçtiğimiz yıl Şirince'de açtıkları Tiyatro Medresesi ile her yıl bu yerleşkede çok sayıda kamp, atölye, oyun gösterimi kısacası tiyatro'ya dair ne varsa ev sahipliği yapıyorlar. Tiyatro Medresesi başka bir yazının konusu olsun.

Seyyar Sahne Altfest 2013'e Tezer Özlü'nün aynı adlı eserinden uyarlanan Çocukluğumun Soğuk Geceleri ile katılıyor. Oyunun yönetmeni Celal Mordeniz. Nesrin Uçarlar ise oyundaki tek kişilik performansı ile dikkat çekiyor. Oyun 12 Ekim 2013 tarihinde Tiyatro Karakutu'da sahnelenecek.

Oyun Hakkında: "Tezer Özlü nün çocukluk, ilkgençlik, kadınlık, cinsellik ve delilik temalarını, yaşam ve ölüm izlekleri etrafında, yalın ve sarsıcı bir dille işlediği, derinleştirdiği ve tartıştığı bir özyaşam öyküsel anlatı olarak, Türkçe edebiyatın aykırı ve ayrıksı örneklerinden biridir. Tezer Özlü nün bu eseri, uzun zamandır tiyatroya bir diyalog sanatı olarak yaklaşan; prova ve gösteri süreçlerini oyuncu ile yönetmen arasında başlayan, oyuncu ile seyirci arasında devam eden bir diyaloğa dönüştürmeye çalışan Seyyar Sahne tarafından tek kişilik bir oyun olarak sahneye taşınmaktadır."

5) TİYATRO NİENOR - Çok Yaşa Andy Warhol 


Tiyatro Nienor 2010 yılında Ebru Sağay tarafından kurulmuş bir ekip. Kendilerinin kuruluş amacını: "topluluğun amacı başta kadın sorunlarına eğilmek olup, bu doğrultuda hazırlanan ilk oyun Camille ile yola çıkmıştır. Camille Fransız heykeltıraş Camille Claudel’in akıl hastanesinde geçen yıllarını ve trajik hayat hikayesini konu almıştır. Oyun toplumun evcilleştiremediği dişilere ve yeryüzünde birçok olanaksızlıklara rağmen sanatlarına devam eden adsız kadın kahramanlara adanmıştır." olarak açıklıyorlar.

Ekip Altfest 2013'e Çok Yaşa Andy Warhol isimli oyunla katılıyor. Ebru Sağay tarafından yazılan oyunun yönetmen koltuğunda Gürol Tonbul var. Daha önce çok sayıda oyun yöneten, Tonbul aynı zamanda bu yıl Ankara Devlet Tiyatrosunca sahnelenen Teneke isimli oyunun da yönetmeni. Oyun 7-8-9 Ekim Tarihlerinde Kumbaracı50 sahnesinde sahnelenecek.

Oyun Hakkında: "Andy’i anlatmak ve çağdaş sanat tasarımcısı bir bireyi sahneye taşımak zor hatta çılgınca gelebilir. Ancak, Warhol sanatta deneyselliğin, özgün olanın en önemli simgesidir. Ve her şey vardır onda. İyi kötü ve çok kötü olan her şey. Belki de korkunç ve felâket denebilecek her şey…
Yaşamın ta kendisi gibidir Warhol.
ahşi kapitalizmin hemen her alanda hissedildiği bir dönemde söylediği  “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözü "Çok Yaşa Andy War-Hol!" oyununun  hareket noktasıdır. Hemen her alanda bu sözünü kanıtlamak isteyen bu figür sahne için , çağdaş sanat buluşmaları için sahne hareketinin cazibeli ve dayanılmaz figürüydü. Sanat ve yaşam ikileminin sorgulandığı, sorgulanacağı bir an. Bütün pop-art üretimlerini yaptığı bir fabrika anı ile davetlerin simgesi uzun bir masa var sahnede. İki alan iç içe geçince Andy’nin son yemeği imgesinde masada yer alanlarla dertleşmesi, kaçınılmaz oldu bizim  için. Ama bu yemekte dinse l figürlerin hiçbir yoktur; tam tersine bütün pop art figürlerle süslenmiş kötünün kötüsü bir masa." 

6) ALTIDAN SONRA TİYATRO - O.B.E.B


Yiğit Sertdemir önderliğindeki Altıdan Sonra Tiyatro, yıllardır İstanbulda kendi oyunlarını sahneleyen istikrarlı ekiplerin en başlarında yer alıyor. Bu oyunlarla pek çok "yerli oyun" ödülü kazanan ekibin ödül haznesi epey geniş durumda. Ekip ayrıca İstanbul'da Alternatif Tiyatro Sahneleri arasında önemli bir yeres sahip olan Kumbaracı50'nin de ev sahipliğini üstleniyor.

Altıdan Sonra Tiyatro, Altfest2013'e O.B.E.B isimli oyunla katılıyor. Oyunu yazan ve yöneten isim Yiğit Sertdemir. 10-11 Ekim tarihlerinde Kumbaracı50'de sahnelenecek oyun daha önce 2005 yılında da sahnelenmişti.

Oyun Hakkında: "Oyun; 1970'li yıllarda bir psikolog ve yardımcısı tarafından, birbirinden farklı dört kadının psikodrama yöntemiyle, 'merkezce' belirlenen hedeflere yönlendirilmesini anlatan,'komplo teorisi' üzerine kurulmuş bir komedidir. "

Festivaldeki Programı ve Diğer Oyunlar:


Tiyatrotem - Hakiki Gala
Vagon
Tiyatro Boğaziçi - Bir Kadın Uyanıyor
GNLEV - 04.34
Tiyatro Artı - 80'lerde Lubunya Olmak
Tiyatro Hal - Kırık Merdiven
POV - Gerçeğin İlahi Anıları
Destar Tiyatro - GOR 
Yanetki - Şekersiz 

Festival Web Sitesi: http://alternatiftiyatromekanlari.com/
Festival Programı: http://alternatiftiyatromekanlari.com/images/programeltfest2.jpg