7 Ekim 2013 Pazartesi

Ankara Tiyatro Rehberi 11 (8 Ekim 2013 - 16 Ekim 2013)

Ankara'ya kış erken geldi. Havalar pek soğuk bu aralar. Anlaşılan bu yıl sıcaklara epey süre veda etmemiz gerekecek. Hava şartları kötüye devam ede dursun Ankara Tiyatro etkinlikleri pek cansız hala. Özel Tiyatrolar adeta nadasa bırakılmış gibi. Bu yıl Devlet Tiyatroları ve turne oyunları dışında çok fazla seçenek bulamayacak gibi Ankara izleyicisi. Yılların handikapı hala devam ediyor. Ankara izleyicisinin yeni ve güzel oyunlara açlığı bir türlü giderilemedi.

Kanımca bol yerli oyun politikasıyla Devlet Tiyatrolarının bu yılki programı da oldukça tatsız. Ama yine de ihmal edilmemesi, görülmesi gereken oyunlar var. Ayrıca açıklanan program da fena sayılmaz. Devlet Tiyatroları kaliteli oyunlar yapması gerektiği kadar, insanlara tiyatro kültürü de aşıma misyonu taşımalı. Bu amaçla Devlet Tiyatroları emekçilerinin emeklerini göz ardı etmek olmaz. Yeni dönemde Serhat Nalbantoğlu döneminden sonra Şekip Taşpınar yönetiminde bakalım nasıl bir politika izleyecek Ankara Devlet Tiyatrosu. Çok başarılı bir oyuncudur Taşpınar. Bu yönetimsel değişiklikle kendisini uzun süre sahnelerde göremeyeceksek bu biz Ankara Tiyatroseverler için oldukça üzücü.

Bu rehberde de her zamanki gibi haftanın öne çıkan oyunlarına değinip, sahnelenecek bütün oyunlara da yer vereceğiz. Bu rehbere dair iki not. 1) 15 Ekim 2013 Salı günü, Bayram dolayısıyla Devlet Tiyatrolarında temsil olmayacak. 2) Yan tarafta bir sonraki çekiliş ile ilgili bir anket var. Fikrinizi beyan ederseniz harika olur.

1- Hayvan Çiftliği (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Hayvan Çiftliği Afiş
Yeni sezon Devlet Tiyatroları oyunları arasındaki az sayıda yabancı oyunlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor Hayvan Çiftliği. Benim bu sezon en çok merak ettiğim yapımların da başında geliyor. Geçen yıl Ankara izleyicisi Erdal Beşikçioğlu yönetiminde gençlerden kurulu bir kadro ile Stüdyo Cer'de izlemişti bu oyunu. Oyunun Stüydo Cer sahnelenişi ile ilgili inceleme daha önce bu blog'da da yapılmıştı. Buradan ulaşabilirsiniz. 

Oyunun yönetmen koltuğunda Barış Erdenk var. Yenilikçi, yaratıcı ve başarılı bir rejisör kendisi. Bu sebepten ötürü de Hayvan Çiftliğinin rejisi merak konusu. İster istemez bir yıl önce başka bir tiyatroca sahnelenmesinden ötürü, Ankara izleyicisi iki oyun arasında karşılaştırmalar yapacaktır. Bu oyun için ve yönetmen için bir handikap olsa da gerçekten bu yılın en heyecanlandırıcı projelerinden birisi ve çok başarılı bir yapım Ankara izleyicisini bekliyor. George Orwell'in unutulmaz romanından Peter Hall tarafından sahneye uyarlanan oyun 2 Ekim 2013 günü prömiyerini yaptı ve oldukça iyi yorumlar aldı. Oyun'un İrfan Şahinbaş sahnesinde sahnelenmesi de oldukça farklı bir reji ve dekor göreceğimizin habercisi. Bu yılın en çok ilgi gören oyunlarından olacaktır. Biletler neredeyse çıktığı anda tükeniyor kısacası Ankara izleyicisinin ilgisi büyük. Oyun 9-10-12-16-17 Ekim tarihlerinde İrfan Şahibaş Sahnesinde sahnelenecek.

2- Kuklacı (Tiyatro Kafe):

Kuklacı Afiş
Cafe Tiyatro ve Bar Tiyatrosu konseptlerine karşı ve mesafeli olsam da tiyatro adına yapılan her çalışma takdiri hak etmeli. Cantuğ Turay yönetimindeki Tiyatro Kafe / Ritüel Sanat Merkezi de Ankara'da yıllardır istikrarlı bir şekilde faaliyet gösteren tiyatroların başında geliyor. Dediğim gibi bu konseptteki oyunlara karşı ve mesafeliyim fakat yıllardır yetenekli oyuncular bu sahnede izleyiciyle buluşuyor.

Kuklacı oyunu ise ilginç bir oyun. Aslında Cafe Tiyatro konseptinde düşünülmesi enteresan. Zira oyun bir gerilim. Cafe Tiyatrolarda görmeye alışık olduğumuz komedi unsurundan uzak ve hatta çok göndermeli, bol altmetinli izleyiciyi oldukça etkileyecek bir texte sahip. Gardner Mckay tarafından yazılan oyunun orjinal ismi "Toyer" yani esasen "Oyuncakçı" anlamına geliyor. Kurbanlarını bir ilaç ile paralize edip onları birer oyuncak'a/kukla'ya dönüştüren ve öldüren bir seri katil ile, bu seri katil üzerine araştırmalar yapan bir psikoloğun hikayesini anlatıyor. Oyucakçı ismi yerine Kuklacı ismi tercih edilmiş. Oyun metnini bilen birisi olarak bunun yanlış bir seçim olmadığını aksine oyunu iyi yansıttığını düşünüyorum. Oyun daha önce Oyun Atölyesi tarafından da sahnelenmişti ülkemizde.

Alternatif Tiyatro eksikliği çeken Ankara'ya yeni bir soluk getirebilir bu oyun. Her ne kadar Cafe Tiyatro konseptli bir yerde sahneleniyor olsa da yer yer In-Yer Face yer yer bol gerilimli ama özellikle sağlam metni ve göndermeleriyle dikkat çeken bu oyunu izlemekte fayda var. Oyunun texti gerçekten harika. Karakterlerin isimlerinden kullanılan metaforlara kadar yazar başarılı bir altmetin hazırlamış. Temsiller 9 ve 30 Ekim tarihlerinde Ritüel Sanat Merkezinde.

3- Kösem Sultan ( Ankara Devlet Tiyatrosu):

Kösem Sultan Afiş
Şahsi olarak tarihi içerikli ve kalabalık castlı oyunları sevmesem de Ankara Devlet Tiyatrosu yıllardır bu tarz oyunları sahneliyor. Genç Osman, Hürrem Sultan, Kerbela gibi oyunlar akla ilk gelen örnekler. Fakat bu tarz oyunların genel izleyici kitlesi tarafından oldukça beğeniliyor. Turhan Oflazoğlu tarafından kaleme alınan oyunun yönetmen koltuğunda Murat Atak var. Oldukça kalabalık kadrosuyla dikkat çeken oyunda, Elvin Beşikçioğlu, Mithat Erdemli, Yavuz Sepetçi, Tolga Çiftçi gibi Ankara Tiyatro izleyicisinin aşina olduğu pek çok başarılı oyuncu kadroda yer alıyor.

Oyun adından da anlaşılacağı üzere, Osmanlı İmparatorluğu'nun en etkili kadın sultanlarından birisi olarak kabul edilen 4. Murad'ın Annesi Kösem Sultan'ın hikayesi üzerine kurulu.  1 Ekim 2013 Salı günü prömiyerini yapan oyun 8-9-10-11-12-13 Ekim 2013 tarihlerinde Cüneyt Gökçer Sahnesinde Sahnelencek ve temsillerine kısa bir süre ara verecek.

4- Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Meraklısı için Öyle Bir Hikaye Afiş
Stüdyo Sahne ve İrfan Şahinbaş sahnesinde sahnelenen oyunlar benim için her zaman daha ilgi çekici olmuştur. Zira bu sahnelerde yönetmene sınırsız özgürlük imkanı tanınır reji olarak. Gerçek anlamda belli bir sahne yokken yönetmenin yaratıcılığı ile ortaya gerçekten çok güzel projeler çıkmaktadır. Yıllar önce sahnelenen Yakup Kadri'nin Yaban oyunu bile, İrfan Şahinbaşta adeta baştan doğmuş ve yepyeni bir çehreye bürünmüştü. Stüdyo Sahne ve İrfan Şahinbaş, klasik tiyatro'dan başka alternatif arayanlar için bir mola noktası gibi adeta.

Bu noktada Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye 3 anlamda çok ilgi çekici. Öncelikli olarak Sait Faik Abasıyanık'ın etkileyici yapıtlarından, hayatından, oyunlaştırılan oyun hikaye anlamında Türkiye'nin en önemli kalemlerinden birsine eserin ev sahipliği yapıyor. Tabi bu noktada bu derlemeyi yapan ve oyunlaştırmayı gerçekleştiren Savaş Dinçel'in olduğunu belirtmekte fayda var. İkincil olarak oyunun yönetmen koltuğunda, Ankara Devlet Tiyatrosu izleyicilerinin çok beğendiği birsi var. Murat Çidamlı. 3. olarak ise yukarıda belirttiğim faktör. Oyunun Stüdyo Sahne'de sahneleniyor oluşu bu geniş seçki için sınırsız bir reji imkanı tanıyor. Kesinlikle sezonun en çok ilgi çekecek oyunlarından.

Yıllarca İstanbul Şehir Tiyatrolarında sahnelenmiş bu oyunun Ankara Devlet Tiyatrosu yorumu oldukça iyi eleştiriler almış durumda. Oyun 1 Ekim Salı günü prömiyer yaptı. 8-11-13 Ekim tarihlerinde de Stüdyo Sahne'de temsillerini sürdürecek.

5- Teneke (Ankara Devlet Tiyatrosu):

Teneke Afiş

Usta yazar Yaşar Kemal'in aynı adlı eserinden sahneye taşınan oyunda, Çukurova bölgesine atanan idealist bir kaymakam'ın çıkarları için insanların ölmesine dahi göz yumman Çeltik Ağaları ile olan mücadelesi ve halkın bu mücadele esnasında gösterdiği kabullenmişlik, çaresizlik sahneye taşınıyor. Epik tarzda sahnelenen oyunda izleyiciye sadece mesajlar verilmekle kalmıyor aynı zamanda oldukça duygusal bir dram izleyicileri bekliyor.

Hikaye, oyunun sahnelenişi, yer yer izleyiciyi tebessüm ettiren sahneler bir bütün olarak gerçekten başarılı bir oyun çıkarmış karşımıza. Fakat tüm bunların yanı sıra Cem İdiz tarafından bestelenen oyunun müzikleri tek kelimeyle olağanüstü ve gerçekten oyunun dramatik yapısıyla bir bütünlük içerisinde yer alıyor. Tellal rölüyle Nusret Şenay ve Resül rolüyle Şahin Ergüney ise tek kelimeyle mükemmel birer oyunculuk örneğini sahneye taşıyorlar. Diğer oyuncuların performansları da görülmeye değer. Güral Tombul rejisindeki oyunu 8-11-13-18 Ekim tarihlerinde Büyük Tiyatro izlemek mümkün.

Son bir not benim gibi sahnede silah gördüğünde panik yapan tiyatroseverlere. Çehov bir kere demiş sahnede görülen / duvarda asılı olan silah oyunun sonunda muhakkak patlar diye. Belki oyun sonunda değil ama oyunun bir yerlerinde o silahlar illaha ki patlıyor, ama yarattığı gerilimi karşılamayacak kadar cılız bir şekilde. Silah patlama gerilimi yaşayıp oyunu takip edemeyen tiyatroseverler bu uyarıyı dikkate alırlarsa benim gibi bazı replikleri yaşadıkları gerilimden kaçırmamış olurlar.


6- Diğer Oyunlar:
  
- Ankara Devlet Tiyatrosu:  Sarı Naciye, Nalınlar, Para, Mevlana - Aşk ve Barış Çığlığı, Ramiz ile Jülide

- Ankara Halk Tiyatrosu: Jeanne D Arc'in Öteki Ölümü (11-12 Ekim 2013)

- Başkent Tiyatroları: Işık Görünüyor (8-9 Ekim 2013), Aşkın Pazarı (12 Ekim 2013 Cumartesi) 

- Başkent Oyun Atölyesi: Doğaçlama Geceleri (11-18 Ekim 2013 Cuma)

- Tiyatro Kafe: Matruşka (12 Ekim 2013 Cumartesi)

5 yorum:

  1. yazıyı dahi okumadan gönül rahatlığıyla yazıyorum keke. RE-ZA-LET. köfteci açsınlar adtnin yerine

    YanıtlaSil
  2. daha önce muhtemelen tiyatro izlememiş arkadaşlarımı tiyatroya götürmek istiyorum. hangi oyunları tavsiye edersin

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar, yaş aralığı nedir? Daha önce tiyatroya gitmemiş bir ekipse çok fazla altmetinli bir dramdansa, anlık bir güldürüye gidebilirsiniz. Bu anlamda Ramiz ile Jülideyi önerebilirim. hafif bir oyun anlık güldürü,

    YanıtlaSil
  4. 20li yaşların başında ve biraz da muhafazakar bir topluluk.

    YanıtlaSil
  5. muhafazakar bir topluluksa necip fazılın para isimli oyunu oynanıyor bu yıl devlet tiyatrolarında. o oyuna gidebilirsiniz. iyi seyirler!

    YanıtlaSil